Trevanian-Şibumi (Macera-Polisiye)

Uzun süredir okumayı düşünüp de henüz okuma imkanı bulduğum harika bir kitap Şibumi.Trevanian'ın ününü çok duymuştum.Gerçekten zeki bir yazarmış bu kitabıyla bunu çok iyi anladım.Diğer kitaplarını da okumak için sabırsızlanıyorum.Hatta Katya'nın yazı adlı kitabını aldım bile:)

Nicholai Hel kitabımızın kahramanıdır.Japonyada bir Amerika düşmanı olarak yetişmiştir.Japon general büyümesine yardımcı olmuş ve dostu olan Otaki San'ın yanına yollamıştır Hel'i.Hel burada Şibumi felsefesini ve GO  adlı oyunu öğrenmiştir ve bunu hayatının felsefesi haline getirmiştir.Şibumi felsefesini anlatmak gerçekten çok zor.Kitabı okuyanlar bana hak verecektir.Şibumi aslında hayatın ta kendisidir.Bir yaşam biçimdir.(Spoiler vermemek açısından daha fazla açmıyorum) Go oyunu hakkında detaylı bilgiye BURADAN ulaşabilirsiniz..

Münih Beşlisi cinayetleri ile başlayan kitap soluksuz bir maceraya sürüklüyor insanı.Hel çok sağlam bir karakter olarak çarpıyor gözümüze.Stern adlı bayanın Hel'in yanına sığınmasıyla işler çığırından çıkacaktır.Hel'in cezaevindeki meditasyon süreci ve orada kazandığı güçler çok hoşuma gitti.En zor durumlarda bile insanın kendisini geliştirebileceği gerçeğini gösteriyor bu kitap.Kitabın bir bölümü çok ilginçti.Aslında bölüm demesek daha doğru olur dipnot şeklinde Şöyle ki o kısım:

Bu kitap boyunca Nicholai Hel birçok kez Çıplak Elle Öldürme yöntemlerinden yararlanacak,fakat bu yöntemler hiçbir zaman ayrıntılı bir biçimde tarif edilmeyecektir.Yazar daha önceki bir kitabında tehlikeli bir dağa tırmanma yöntemini ayrıntılı olarak anlatmıştır.Bu kitabı filme alma esnasında yetenekli bir dağcı kaza sonucu düşerek ölmüştür.Daha sonraki bir kitabında ise yazar,iyi korunan bir müzeden bazı tabloların nasıl çalındığının ,ayrıntılarına girmiş,kitabın İtalyanca çevirisi piyasaya çıktıktan bir süre sonra Milano müzesinden üç tablo anlatılan yöntemle çalınmış ve bulunduklarında ikisinin onarımı yapılmayacak şekilde tahrip edilmiş olduğu görülmüştür.Şimdi de basit sosyal sorumluluk duygusu yazara bir avuç okuyucuyu çok ilgilendirse bile ,işin acemisi olanlara veya işim acemisi olanlar tarafından bazı zararlar verilmesine sebep olmamak için ayrıntılara hiç girmeme yolunu seçmektedir.Aynı düşünceyle yazar bu kitabında bazı ileri cinsel teknikleri de kısmen gölgede tutmaya çalışacaktır.Çünkü bu teknikler de konunun tecrübesine sahip olmayanlar için kesinlikle acı verici ve büyük ihtimalle tehlikeli olabilecektir.

Yukarıda yazılandan da anlayacağınız üzere çok sakat bir yazar:)Adam çok zeki:).Kitabın sonundaki mağarada geçenler de soluksuz okumanıza vesile olacaktır.Demem o ki bu kitabı okumak için geç kalmayın:)